Tom'a oy vermeyeceğim.
- I won't be voting for Tom.
Bazı insanlar oy verme yaşının 16'ya düşürülmesi gerektiğini düşünüyor.
- Some people think that the voting age should be lowered to 16.
Arkadaşlarınızı seçerken çok dikkatli olamazsınız.
- You cannot be too careful in choosing your friends.
Tom onu bekliyor olsada, Mary'nin bir elbise seçmesi zamanını aldı.
- Mary took her time choosing a dress even though Tom was waiting for her.
İş otel seçmeye gelince çok seçicidir.
- ׂShe's very picky when it comes to choosing hotels.
Onun başkan olarak seçilmesine kimse karşı çıkmadı.
- Nobody argued against choosing him as chairman.
O fikirler arasından seçiyoruz.
- We're choosing among those ideas.
Tom, dans için müzik seçimi konusunda iyi bir iş çıkardı.
- Tom did a pretty good job of selecting music for the dance.