voyage, sightseeing excursion

listen to the pronunciation of voyage, sightseeing excursion
English - Turkish

Definition of voyage, sightseeing excursion in English Turkish dictionary

tour
{f} gezmek
tour
{i} tur

Shakespeare'in doğduğu yer, Stratford-on-Avon, her yıl bir sürü turist tarafından ziyaret edilir. - Stratford-on-Avon, where Shakespeare was born, is visited by many tourists every year.

Tenislerdekilerle karşılaştırılabilen dört büyük golf turnuvası hangileridir. - What are the four major golf tournaments comparable to the ones in tennis?

tour
gezi

Bu şehirle ilgili gezi turlarınız var mı? - Do you have any sightseeing tours of this town?

Seni bir geziye çıkaracağım. - I'm going to take you on a tour.

tour
{i} turne

Grubumuz önümüzdeki üç ay boyunca turnede olacak. - Our band will be on tour for the next three months.

tour
(Turizm) birkaç yere uğayan gezi
tour
dolaşmak
tour
{f} gez

Gezimizin amacı arkadaşları ziyaret etmek ve bazı turistik noktaları görmektir. - The purpose of our trip is to visit friends and see some tourist spots.

Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum. - I'm looking forward to touring bookstores in the US.

tour
{i} nöbet
tour
tüme
tour
{f} tur yapmak
tour
{f} turneye çıkmak
tour
{i} tur; dolaşma
English - English
{i} tour
voyage, sightseeing excursion
Favorites