Tom oy vermek için yeterince yaşlıdır.
- Tom is old enough to vote.
Tom oy vermek için yeterince yaşlı değil.
- Tom isn't old enough to vote.
Oy kullanmak için yeterince yaşlı değil misin?
- Aren't you old enough to vote?
Tom, Mary'nin oy kullanmak için çok genç olduğunu söyledi.
- Tom said Mary was too young to vote.
Kazanana karar vermek için oy kullanacağız.
- We will vote to decide the winner.
Bir daha asla oy kullanmamaya karar verdim.
- I've decided never to vote again.
Oylama on altı Mayıs günü gerçekleşti.
- The vote took place on May sixteenth.
Meclis otuz üç kez oylama yaptı.
- The House voted thirty-three times.
Seçimde kime oy verdin?
- Whom did you vote for in the election?
Seçimde kime oy verdin?
- Who did you vote for in the election?
Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.
- It was clear to everyone that the vote would be close.
Her eyaletin, sadece bir oy hakkı vardı.
- Each state had just one vote.
Herkesin oy hakkını kullanması gerekir.
- Everyone should exercise their right to vote.
The depository may vote shares on behalf of investors who have not submitted instruction to the bank.
The Supreme Court upheld the principle of one person, one vote.
... >>Kevin Allocca: This was a popular -- a lot of votes for this question. This is from quadraticfomulaabc ...
... forty-something votes to repeal a law but are you helping ...