George adında bir adam bir otelde kalıyordu.
- A man named George was staying at a hotel.
Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
- My uncle is staying in Hong Kong at present.
Ucuz bir otelde kalarak seyahat giderlerini tasarruf etti.
- I saved on travelling expenses by staying at a cheap hotel.
Evde kalmak sıkıcıdır.
- Staying at home is boring.
Tom hayatının geriye kalan kısmında Boston'da kalmaya niyeti yok.
- Tom has no intention of staying in Boston for the rest of his life.