Definition of volksschule in English Turkish dictionary
- elementary school
- ilkokul
Ben ilkokuldan beri Fransız keklerini severim.
- I've loved French cakes since elementary school.
Tom, onlar ilkokuldayken, sürekli Mary'ye sataşırdı.
- Tom used to pick on Mary all the time when they were in elementary school.
- primary school
- ilkokul
O bir ilkokul öğretmeni bu yüzden o çocuklarla ilgilenmeye alışkın.
- He is a primary school teacher, so he is used to dealing with children.
O ilkokulun güçlü bir futbol takımı var.
- That primary school has a strong soccer team.
- primary school
- İlkokul
O bir ilkokul öğretmeni bu yüzden o çocuklarla ilgilenmeye alışkın.
- He is a primary school teacher, so he is used to dealing with children.
Ben ilkokuldayken bir pilot olmayı hayal ederdim.
- When I was in primary school, I dreamt of becoming a pilot.
- elementary school
- ilköğretim okulu
- elementary school
- (Eğitim) ilk-ve ortaokul
- primary school
- sübyan mektebi
- primary school
- sibyan mektebi
- grade school
- ilkokul
İlkokuldan beri Tom ve ben arkadaşız.
- Tom and I have been friends since grade school.
İlkokula burada gittim.
- I went to grade school here.
- grade school
- ortaokul
- grammar school
- gramer okulu
- grammar school
- orta dereceli okul
- elementary school
- ilk ve ortaokul
- grade school
- ilköğretim okulu
İlköğretim okuluna burada gittim.
- I went to grade school here.
- grammar school
- ilköğretim okulu
- grammar school
- İng. (öğrencileri üniversiteye hazırlayan) lise
- grammar school
- orta öğretim okulu [brit.]
- grammar school
- ilköğretim okulu [amer.]
