O hep modaya uygun elbiseler giydi.
- She always wore trendy clothes.
O, şirin ve modaya uygun görünmek istiyor.
- She wants to look cute and trendy.
Bu biraz modaya uygun ama fiyat çok fazla.
- It's kind of in vogue, but the price is too much!
Cinsiyetçilik gibi terimler şimdi moda.
- Terms like sexism are now in vogue.
Miniskirts were the vogue in the '60s.