English - Turkish
Definition of virginianus), and the arctic, white, or blue, fox (v in English Turkish dictionary
- fox
- {i} tilki
O siyasetçi eski bir tilki.
-That politician is an old fox.
Hızlı kahverengi tilki tembel kahverengi köpeğin üstüne atladı.
-The quick brown fox jumped over the lazy brown dog.
- fox
- kazıklamak
- fox
- keleğe getirmek
- fox
- anlaşılması çok güç olmak
- fox
- numarası yapmak
- fox
- aldatmak
- fox
- {f} kurnazca aldat
- fox
- ayağına yatmak
- fox
- foxhole askerin sı
- fox
- kandırmak
- fox
- kırmızıya boyamak
- fox
- sarhoş etmek
- fox
- {f} ekşimek (bira)
- fox
- fox chase tilki avı
- fox
- kandır
Related Terms
English - English
Definition of virginianus), and the arctic, white, or blue, fox (v in English English dictionary
- fox
virginianus), and the arctic, white, or blue, fox (v
Hyphenation
virginianus), and the arctic, white, or blue, Fox (vResimler
Favorites