violent confluence

listen to the pronunciation of violent confluence
English - Turkish

Definition of violent confluence in English Turkish dictionary

tide
akın

Akıntıya karşı yüzmeye çalıştı. - He tried to swim against the tide.

tide
gelgit

Ayın çekimi Dünyada okyanus gelgitlerinden sorumludur. - The Moon's gravity is responsible for the ocean tides on Earth.

Gelgit çekildiği zaman plaj boyunca yürüdüm. - I walked along the beach when the tide ebbed.

tide
med cezir
tide
med cezır, gel git
tide
gelgit gibi yükselip alçalmak
tide
met ve cezir
tide
temayül
tide
{i} meyil
tide
med ve cezir
tide
tide gate havuzun gelgit kapısı
tide
{f} akıntı ile yüzmek
tide
meddücezir
tide
istikamet
tide
(isim) gelgit, met cezir, cereyan, akış, eğilim, meyil, mevsim, met
tide
{i} met
tide
(fiil) akıntı ile yüzmek
English - English
tide
violent confluence

    Hyphenation

    vi·o·lent con·flu·ence

    Turkish pronunciation

    vaylınt känfluıns

    Pronunciation

    /ˈvīlənt ˈkänflo͞oəns/ /ˈvaɪlənt ˈkɑːnfluːəns/
Favorites