Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
- You are not allowed to violate the rules.
Tom yasaklama emrini ihlal etti.
- Tom violated the restraining order.
Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.
- We sued the insurance company because it violated the terms of our policy.
Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.
- Marriage is a type of human rights violation.
Yasaklama emrini ihlal ediyorsun.
- You're in violation of the restraining order.
Güvenimizi ihlal ettin.
- You've violated our trust.
Tom yasaklama emrini ihlal etti.
- Tom violated the restraining order.
ABD anlaşmayı ihlal edenlere karşı bir silah ambargosu çağrısında bulunuyor.
- The U.S. is calling for an arms embargo against violators of the treaty.
İhlal edenler etiketlenecek.
- Violators will be ticketed.
... violate smog laws, some things violate safety laws, some things will be charged with criminal ...
... accountable nations like Iran or North Korea who violate that treaty by pursuing a nuclear ...