victuals, meat, provision for the mouth

listen to the pronunciation of victuals, meat, provision for the mouth
English - Turkish

Definition of victuals, meat, provision for the mouth in English Turkish dictionary

food
gıda

Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti. - Unfortunately, the food supplies gave out before the end of winter.

Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir. - Overseas food exports are one of the mainstays of agribusiness.

food
yiyecek

Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız. - We must provide food and clothes for the victims.

Hepimiz için yeterli yiyecek vardı. - There was food enough for us all.

food
{i} besin

Besin yutulmadan önce çiğnemeli. - Food should be chewed before being swallowed.

Patatesle iyi gidecek bazı lezzetli besinler nelerdir? - What are some tasty foods that would go well with potatoes?

food
yemek

Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir. - In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.

Japon yemeklerini sever misin? - Do you like Japanese food?

food
(Tıp) aliment
food
taam
food
nevale
food
manca
food
{i} yem

İtalyan yemeği lezzetliydi. - The Italian food was delicious.

İtalya'da yemekler harikaydı. - The food was great in Italy.

food
{i} yiyecekler

Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının. - Avoid fried foods for a while.

Yiyeceklerinizi iyi çiğnemelisiniz. - You should chew your food well.

food
gıda maddesi

Soja proteinlerle dolu hayvanlar için bir gıda maddesidir. - Soja is a food for animals that's full of proteins.

food
iaşe
English - English
{n} food
victuals, meat, provision for the mouth
Favorites