Onun İngilizcedeki yeterliliği hızla gelişti. - Her proficiency in English rapidly improved.
Onun İngilizcedeki yeterliliği hızla gelişti.
Her proficiency in English rapidly improved.
Kalbimin hızla çarptığını hissettim. - I felt my heart beating rapidly.
Kalbimin hızla çarptığını hissettim.
I felt my heart beating rapidly.