Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

very or extremely strong

listen to the pronunciation of very or extremely strong
English - Turkish

Definition of very or extremely strong in English Turkish dictionary

main
{s} başlıca

Hinduizm Hindistan'daki başlıca dindir. - Hinduism is the main religion in India.

Fosil yakıtlar küresel ısınmanın başlıca nedenleridir. - Fossil fuels are the main causes of global warming.

main
asıl

Para kazanmak hayatındaki asıl amaçtır. - Making money is his main purpose in life.

Planın asıl amacını açıkladı. - He explained the main purpose of the plan.

main
ana

İranlılar ana yemeği yoğurt ile yerlerdi. - Iranians used to eat main meal with yoghurt.

Birçok küçük kasabaların ana yolları büyük ölçüde Wal-Mart gibi büyük devlerin sayesinde neredeyse bırakılmaktadırlar. - The main streets of many small towns have been all but abandoned thanks, in large part, to behemoths like Wal-Mart.

main
(Bilgisayar) ana ana
main
esasen
main
(Bilgisayar) ana grup

Turun ortasında onlar ana gruptan ayrıldılar. - In the middle of the tour, they became separated from the main group.

main
en önemli

Endişelendiğim en önemli şey endişeli olmadığımdır. - The main thing I'm worried about is that I'm not worried.

main
{i} kuvvet
main
ana Ana / Asıl / Ana grup
main
ana main bearing ana yatak
main
Main Street bir kasabanın çarşı caddesi
main
main deckbaş güverte
main
(İnşaat) ana, esas
main
{i} zor

Birinin ününü sürdürmek zordur. - It is hard to maintain one's reputation.

Zor iş başarının ana unsurudur. - Hard work is the main element of success.

main
gerektiren sebepler
main
(isim) ana boru, deniz, okyanus, zor, kuvvet, horoz dövüşü
main
(Tıp) Bakınız: Hand
main
{i} okyanus

Güney Yarımküre, çoğunlukla okyanuslardan oluşur. - The Southern Hemisphere is comprised mainly of oceans.

English - English
main
very or extremely
blindingly
very or extremely strong

    Hyphenation

    ve·ry or ex·treme·ly strong

    Turkish pronunciation

    veri ır îkstrimli strông

    Pronunciation

    /ˈverē ər əkˈstrēmlē ˈstrôɴɢ/ /ˈvɛriː ɜr ɪkˈstriːmliː ˈstrɔːŋ/
Favorites