Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

very much; to a great extent; a lot; lots

listen to the pronunciation of very much; to a great extent; a lot; lots
English - Turkish

Definition of very much; to a great extent; a lot; lots in English Turkish dictionary

a great deal
bir hayli

Bunun hakkında bir hayli düşündüm. - I've thought about this a great deal.

O bir hayli sabır gösterdi. - He displayed a great deal of patience.

a good deal
bir dünya
a good deal
oldukça çok
a great deal
etek-etek
a good deal
1. çok: That cost him a good deal. Ona pahalıya mal oldu. İts climate iş a good deal like Cairo´s. Havası Kahire´ninkine çok benziyor. 2. k. dili kelepir. 3. k. dili iyi bir şey
a good deal
iyi bir anlaşma
a great deal
çok

O, oldukça çok kazanır. - He earns a great deal.

Onun konuşması onun çok şey bildiğine beni inandırdı. - His talk led me to believe that he knows a great deal.

a great deal
oldukça çok

Ona oldukça çok borçluyum. - I owe him a great deal.

Tom oldukça çok okur. - Tom reads a great deal.

English - English
a good deal

They had a good deal less than we had.

a great deal

They had a great deal less than we had.