Bu yolda bir hayli trafik var.
- There is a great deal of traffic on this road.
Bunun hakkında bir hayli düşündüm.
- I've thought about this a great deal.
Yapacak çok işim var.
- I have a great deal to do.
Onun konuşması onun çok şey bildiğine beni inandırdı.
- His talk led me to believe that he knows a great deal.
Tom oldukça çok okur.
- Tom reads a great deal.
Ona oldukça çok borçluyum.
- I owe him a great deal.
They had a good deal less than we had.
They had a great deal less than we had.