Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
- A lot of clients come to the lawyer for advice.
Yolda birçok hayvan gördü.
- She saw a lot of animals on the road.
Ailesini çok endişelendirdi.
- He caused his parents a lot of anxiety.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
- I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
Son zamanlarda, uzaktan eğitim hakkında bir çok konuşma vardı.
- Recently, there's been a lot of talk about distance education.
Bir çok öğrenci Bay Brown'a saygı duyuyor.
- A lot of students look up to Mr Brown.