English - Turkish
Definition of very large, strong, or costly; powerful; as, a stiff charge; a stiff price in English Turkish dictionary
- stiff
- {s} katı
Ben biraz katı hissettim.
-I felt a little stiff.
Yumurta beyazlarını katılaşana kadar çırpın.
-Beat the egg whites until stiff.
- stiff
- {s} çetin
- stiff
- (Argo) çakırkeyif
- stiff
- aşırı
- stiff
- eğilmez
- stiff
- leş
- stiff
- soğuk (davranış)
- stiff
- müşkül
- stiff
- kaskatı
- stiff
- pahalı
- stiff
- soğuk
- stiff
- tutulmuş
- stiff
- kuvvetli
- stiff
- {s} koyu
- stiff
- {s} aşırı yüksek
- stiff
- {s} kati
- stiff
- ağır
- stiff
- {s} zor
- stiff
- {s} kaskatı, gergin (kas)
Related Terms
English - English
Definition of very large, strong, or costly; powerful; as, a stiff charge; a stiff price in English English dictionary
- stiff
very large, strong, or costly; powerful; as, a stiff charge; a stiff price
Hyphenation
ve·ry large, strong, or costly; powerful; as, a stiff charge; a stiff pricePronunciation
Resimler
History
Favorites