very, extremely; to such an extent; to a great degree

listen to the pronunciation of very, extremely; to such an extent; to a great degree
English - Turkish

Definition of very, extremely; to such an extent; to a great degree in English Turkish dictionary

so much
o kadar

Para için o kadar çok kaygılanma. - Don't worry about money so much.

O kadar çok sigara içmesen iyi olur. - You had better not smoke so much.

so much
çok

Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu. - I had no idea that Tom knew so much about zebras.

Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti. - He hurt his arm lifting so much weight.

so much
o kadar çok

Para için o kadar çok kaygılanma. - Don't worry about money so much.

O kadar çok televizyon izlemeseydi, çalışmak için daha fazla zamanı olurdu. - If he did not watch so much television, he would have more time for study.

so much
bu kadar

Kuniko hayatında daha önce hiç bu kadar çok içmedi. - Kuniko has never drunk so much before in her life.

Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever. - See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.

English - English
so much
very, extremely; to such an extent; to a great degree
Favorites