Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim.
- When I was a child, I often went swimming in the sea.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
Nehri yüzerek geçen bir genç gördüm.
- I saw a boy swimming across the river.
Nehri yüzerek geçmeyi başardı.
- He succeeded in swimming across the river.
Yüzme havuzlarında, su sürekli olarak filtrelerden pompalanır.
- In swimming pools, water is continuously pumped through a filter.
John yüzme kulübündedir.
- John is in the swimming club.
Nehri yüzerek geçmeyi başardı.
- He succeeded in swimming across the river.
O nehri yüzerek geçmeyi başardı.
- He managed to cross the river swimming.
O, çocukların havuzda yüzüşünü izledi.
- She watched the children swimming in the pool.
O, çocukların yüzüşünü izledi.
- He watched the boys swimming.