Tom güvenilir bir kişidir.
- Tom is a dependable person.
Tom güvenilir görünüyor.
- Tom seems to be dependable.
Buradan çıktığıma elbette memnun olacağım.
- I'll sure be glad to get out of here.
Onu elbette bilmiyoruz.
- We don't know that for sure.
Tom oldukça güvenli, değil mi?
- Tom is quite dependable, isn't he?
Tom güvenli, değil mi?
- Tom is dependable, isn't he?
Muhakkak birine söyledin.
- Surely you told somebody.
Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz.
- Surely, in the present-day society, we might as well consider it natural that consumption plays an important role in the life of man and is closely related to his well-being and happiness.
Beni kimsenin izlemediğini sağlama bağladım.
- I made sure no one was following me.
Senin çocuklarının güvende olmalarını sağlamak için gücüm dahilinde her şeyi yapacağım.
- I'll do everything within my power to make sure your children are safe.
Tom'un güvenilebilir olduğuna oldukça eminim.
- I'm pretty sure Tom's dependable.
Tom'un güvenilebilir olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is dependable.
Şu an itibariyle tüm tümörleri güvenilir şekilde tedavi edebilecek bir yöntem yoktur.
- As of yet, there is no method that can reliably cure all tumors.