Bildiğiniz gibi, hayat bir yolculukla kıyaslanabilir.
- As you know, life is comparable to a voyage.
Okuma birinin kendi kafası yerine başka birinin kafasıyla düşünmeye eşdeğerdir.
- Reading is equivalent to thinking with someone else's head instead of with one's own.
Meditasyonun Türkçe eşdeğeri nedir?
- What is the Turkish equivalent of meditation?
New York'un Fifth Avenue'su Ginza ile karşılaştırılabilir.
- New York's Fifth Avenue is comparable to Ginza.
Onun ricası bir emre denkti.
- His request was equivalent to an order.
Bir kilo ketçap, iki kilo domatese karşılık gelir.
- A kilo of ketchup is equivalent to two kilos of tomatoes.
As you know, life is comparable to a voyage.
- Wie ihr wisst, ist das Leben vergleichbar mit einer Reise.
A comparable car would cost far more in Japan.
- Ein vergleichbarer Wagen würde in Japan bei weitem mehr kosten.