I think they should put a heavy tax on imports.
- Sanırım onlar ithalatlara ağır bir vergi koymalılar.
He was accused of evading tax.
- Vergi kaçırmakla suçlandı.
Cleveland decided that high tariffs were wrong.
- Cleveland yüksek gümrük vergilerinin yanlış olduğuna karar verdi.
President Arthur wanted to reduce the tariffs.
- Başkan Arthur gümrük vergilerini düşürmek istedi.
Tom's tax rate is 15%, but his secretary's tax rate is 35%.
- Tom'un vergi oranı %15 ama sekreterinin vergi oranı %35.
The income tax rate increases in proportion to the salary increase.
- Gelir vergisi oranı maaş artışı ile orantılı olarak artar.
Health is the greatest gift.
- Sağlık en büyük Allah vergisidir.
The government imposed a new tax on farmers.
- Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu.
The peasants complained of excessive taxation.
- Köylüler aşırı vergilendirmeden şikayet ettiler.
Taxation is a serious issue.
- Vergilendirme ciddi bir konudur.
He could write off his work room's furnishing from his taxes.
- Çalışma odasının mobilyasını vergiden düşürebildi.
He could deduct the furnishing of his work room from his taxes.
- Çalışma odasısının mobilyasını vergiden düşebildi.
These articles are all exempt from duty.
- Bu mallar gümrük vergisinden muaftır.
These goods are free of duty.
- Bu mallar için gümrük vergisi yok.
Taxation is a serious issue.
- Vergilendirme ciddi bir konudur.
The peasants complained of excessive taxation.
- Köylüler aşırı vergilendirmeden şikayet ettiler.
Taxation is based on income.
- Vergilendirme gelire bağlıdır.
Taxation is a serious issue.
- Vergilendirme ciddi bir konudur.