Onun geçmişi hakkında herhangi bir şey duydun mu?
- Hast du irgendetwas über ihre Vergangenheit gehört?
Kriz zamanı geçmişi idealize etmenin manası yok.
- Es ist zwecklos, in Zeiten einer Krise die Vergangenheit zu idealisieren.
Geçmişsiz gelecek yoktur.
- There is no future without the past.
Mutsuz geçmişini unutmaya çalışmalısın.
- You should try to forget your unhappy past.
Dört evin önünden geçtim.
- I passed by four houses.
Gemi köprünün altından geçti.
- The ship passed under the bridge.
Ne kadar zaman geçtiğini söyleyemem.
- I cannot say how much time passed.
Dört evin önünden geçtim.
- I passed by four houses.
Büyükbaba ve büyükannelerim Almandı ve dil bana ve erkek kardeşime geçmiş oldu.
- My grandparents were German, and the language has been passed down to me and my brother.
Kendimden geçmiş olmalıyım.
- I must've passed out.
Onun ölümünden beri on yıl geçti.
- Ten years have gone by since his death.
Babam öldüğünden bu yana 10 yıl geçti.
- Ten years have gone by since my father died.
Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.
- Freddy's been working the graveyard shift the past month, so he hasn't been able to see any of his friends who work normal hours.
Tren geçerken Tom sürücünün bir anlık bakışını yakaladı.
- Tom caught a glimpse of the driver as the train raced past.
Onun erkek kardeşi geçen ay öldü.
- His brother passed away last month.
Babası geçen hafta öldü.
- Her father passed away last week.
İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte.
- People attach more importance to popular culture today than in the past.
Büyükannem eskiden dikiş makinesini çok kullanırdı.
- My grandmother used to use her sewing machine a lot in the past.