Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

verfehlend

listen to the pronunciation of verfehlend
English - Turkish

Definition of verfehlend in English Turkish dictionary

missing
{i} özlem

Bir şey özlemiyor musun? - Aren't you missing something?

Herhangi birini özlemiyor musun? - Aren't you missing anyone?

missing
eksik

Tom Mary'nin eksik olduğunu bildirdi. - Tom reported Mary missing.

Benim çantalardan biri eksik. - One of my bags is missing.

missing
{s} kayıp

Arabamı kayıp buldum. - I found my car missing.

Bir yüzük ve biraz nakit kayıpi - A ring and some cash are missing.

missing
(Bilgisayar) yok
missing
(Askeri) kaybolan

Sonunda kaybolan erkek kardeşini buldu. - He found his missing brother at last.

missing
namevcut
missing
taşan
missing
eksik kalan
missing
bulunmayan
missing
yitik
missing
{f} özle

Bir şey özlemiyor musun? - Aren't you missing something?

Sanırım hepimizin özlediği bir şey var. - I think there's something we're all missing.

missing
eksik,n.kayıp: v.özle: prep.özleyerek
missing
{s} eksik, olmayan, kayıp: There is a page missing. Bir sayfa eksik
missing
There is a page missing bir sayfa eksik
missing
missinglinklink the missing savaşta kayıp askerler
missing
miss özle/farket/kaçır
missing
(isim) kaçırma, özlem
German - English
falling short of
mistaking
undershooting
missing