English - Turkish
Definition of venal; corrupt; jobbing; as, a trading politician in English Turkish dictionary
- trading
- (Ticaret) alış veriş
- trading
- ticaret yapmak
- trading
- alım satım yapmak
- trading
- işlem
- trading
- işlem görme
- trading
- iş yaparak
- trading
- {f} ticaret yap
- trading
- değiş tokuş
- trading
- ticari
Ticari şirketlerimiz bütün dünyada işlerini yaparlar.
-Our trading companies do business all over the world.
Bir ticari firmada çalışıyorum.
-I work for a trading company.
- trading
- ticaret yap(mak)
- trading
- {i} iş hacmi
- trading
- trading stamp kâr pulu
- trading
- trading post uygurlaşmamış yerlerde değiş tokuş için kurulmuş dükkân
- trading
- (isim) alışveriş, iş hacmi
Related Terms
English - English
Definition of venal; corrupt; jobbing; as, a trading politician in English English dictionary
- trading
venal; corrupt; jobbing; as, a trading politician
Hyphenation
venal; corrupt; jobbing; as, a trading pol·i·ti·cianPronunciation
Resimler
Favorites