Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
vekalet
Turkish - English
Definition of
vekalet
in Turkish English dictionary
(Latin)
mandatum
power
department
representation
ministry
deputation
(İnşaat)
agency
power of attorney
mandate
proxy
procuration
proxy " vekillik; ministry" bakanlık
proxy; power of attorney; power to act for or represent another
ministry (in a government)
succession
proxy
power
power of procuration
procurement
vicegerency
ministry
Related Terms
vekalet
belgesi
(Kanun)
proxy
vekalet
etmek
deputise
vekalet
etmek
substitute
vekalet
ettirmek
substitute
vekalet
senedi
(Ticaret)
trust deed
vekalet
sözleşmesi
(Latin)
mandatum
vekalet
teorisi
(Ticaret)
agency theory
vekalet
verme
(Ticaret)
delegation
vekalet
vermek
(Kanun)
extend
vekalet
yetkisi
(Kanun)
commission
vekalet
ücreti
(Ticaret)
retainer
vekalet
vermek
Give the procuration
vekalet
akdi
(Kanun)
attorney agreement
vekalet
akdi
(Kanun)
attorney's retainer agreement
vekalet
mukavelesi
(Kanun)
mandate contract
vekalet
sorumluluğu
(Ticaret)
fiduciary responsibility
vekalet
sözleşmesi davası
(Latin)
actio mandati
vekalet
veren
proxy giver
vekâlet eden
acting
vekâlet emrine alınmak
(for a government official) to be temporarily removed from his position
vekâlet etmek
to represent (someone); to act as (someone's) proxy
vekâlet etmek
replace
vekâlet etmek
stand in
vekâlet etmek
represent
vekâlet etmek
deputize
vekâlet etmek
act for smb
vekâlet etmek
stand in for
vekâlet etmek
stand proxy
vekâlet etmek
to represent, to deputize (for sb), to substitute
vekâlet ile
by proxy
vekâlet vermek
to give the procuration
vekâlet vermek
to give (someone) the power to act in one's stead
vekâlet ücreti fee paid
to one's lawyer
vekâlet etmek
sit in
vekâlet vermek
give power of attorney
düzenleme şeklinde
vekalet
(Kanun)
Statutory form power of attorney
temsil etmek,
vekalet
etmek
To represent represent
umumi
vekalet
(Ticaret)
general meeting
umumi
vekalet
(Ticaret)
general power of attorney
Turkish - Turkish
Definition of
vekalet
in Turkish Turkish dictionary
(Hukuk)
Vekillik; bir kişinin kendi adına iş yapabilmesi için yetki verilmesi
(Osmanlı Dönemi)
Vekillik. Birisinin nâmına iş görme. Kendi nâmına hareket etme salâhiyetini başkasına verme. Nezâret, bakanlık
(Osmanlı Dönemi)
Vekilin vazife gördüğü bina
Vekillik
Bakanlık
Kişinin kendi iradesi ile tayin ettiği bir temsil şekli
Bakanlık: "Her vekâlet ya iki odadır, ya üç; her odada ya beş gaz sandığından masa vardır, ya on..."- A. Gündüz
Vekillik: "İtimat edilir, kanundan, hukuktan anlar birisine umumi vekâlet vereceğim."- A. Gündüz
Related Terms
VEKALET
ÜCRETİ
(Hukuk)
Vekillik görevinin ifası nedeniyle alınan ücret; avukatın müvekkilinden ve davayı veya icra takibini lehe bitirmesi halinde diğer tarafça ödenecek olan ücret
vekalet
etmek
Birinin yerine bakmak, görevini üstlenmek
vekalet
ücreti
Vekâletname çıkarılırken ödenen ücret
vekalet
Hyphenation
ve·ka·let
Common Collocations
vekalet vermek
,
vekalet etmek
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
vekalet
overly sweet
More...
Clear
Favorites
More...
Clear