vehicle capable of travelling in outer space and in earth orbit

listen to the pronunciation of vehicle capable of travelling in outer space and in earth orbit
English - Turkish

Definition of vehicle capable of travelling in outer space and in earth orbit in English Turkish dictionary

spacecraft
{i} uzay gemisi

Uluslararası Sun-Earth Explorer 3 uzay gemisi kuyruklu yıldız Giacobini-Zinner'in kuyruğu boyunca uçarken 11 Eylül 1985'te ilk doğrudan kuyruklu yıldız ölçümleri yaptı. - The International Sun-Earth Explorer 3 (ISEE-3) spacecraft made the first ever direct cometary measurements on September 11, 1985 as it flew through the tail of Comet Giacobini-Zinner.

Alan Shepard bir uzay gemisini kullanan ilk Amerikalıydı. - Alan Shepard was the first American to pilot a spacecraft.

spacecraft
uzay aracı

İtici gaz roket dışına bir yönde patladığı için, o uzay aracını diğer yönde iter. - As propellant blasts out of the rocket in one direction, it pushes the spacecraft in the other.

Bir Sovyet uzay aracı 1967 yılında Venüs atmosferine ulaştı, ama yaklaştığında gezegenimizle iletişimi kayboldu. - A Soviet spacecraft reached Venus' atmosphere in 1967, but lost communication with our planet just when it came close.

spacecraft
uzay araç

Bugünün uzay araçları roketler kullanıyor ve roketler büyük miktarda itici yakıt kullanıyor. - Today’s spacecraft use rockets and rockets use large quantities of propellant.

spacecraft
(Askeri) UZAY ARACI: Uzayda uçacak şekilde imal edilmiş bir araç
English - English
spacecraft
vehicle capable of travelling in outer space and in earth orbit

    Hyphenation

    ve·hi·cle ca·pa·ble of trav·el·ling in out·er space and in earth or·bit

    Turkish pronunciation

    vihîkıl keypıbıl ıv trävlîng în autır speys ınd în ırth ôrbıt

    Pronunciation

    /ˈvēhəkəl ˈkāpəbəl əv ˈtravləɴɢ ən ˈoutər ˈspās ənd ən ˈərᴛʜ ˈôrbət/ /ˈviːhɪkəl ˈkeɪpəbəl əv ˈtrævlɪŋ ɪn ˈaʊtɜr ˈspeɪs ənd ɪn ˈɜrθ ˈɔːrbət/
Favorites