Turkish - English
Definition of veci̇ze in Turkish English dictionary
- vecize
- Pithy saying, epigram, aphorism
- vecize
- maxim
- vecize
- gnome
- vecize
- dicta
- vecize
- aphorism
- vecize
- posy
- vecize
- epigram
- vecize
- saying, epigram, maxim, aphorism özdeyiş
- vecize
- motto
- vecize
- dictum
- vecize
- apothegm
- vecize
- sentence
- vecize
- apophthegm
- vecize eden kimse
- aphorist
- vecize kabilinden
- gnomical
- vecize kabilinden
- aphoristic
- vecize kabilinden
- aphoristically
- vecize yazan kimse
- epigrammatist
- vecize
- adage
- vecize
- sutra
- vecizeler
- sutra
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of veci̇ze in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Edb: İbaresi kısa, mânası geniş olan çok kıymetli söz, özlü söz. Kısa, veciz söz
- vecize
- Özdeyiş: "Daima birtakım vecizeler zikreden eniştemiz yemeğe dair de böyle şeyler söyler."- A. Ş. Hisar
- vecize
- Özdeyiş
- vecize
- (Osmanlı Dönemi) özlü sözler. Kısa ve mânidar sözler
Related Terms
veci̇ze
Hyphenation
ve·ci̇·zeResimler
History
Favorites