vazgeçmemek

listen to the pronunciation of vazgeçmemek
Turkish - English
(neg. form of vazgeçmek ) not to keep at smb
hold to
persist
stick to it
stick to
stand out for
see out
sit tight
keep at smb
stand pat
vazgeç
back off
vazgeç
(Bilgisayar) abort
vazgeç
given up

Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America. - Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.

Since the accident, Tom has given up hope of becoming a professional dancer. - Tom, kazadan beri profesyonel bir dansçı olma umudundan vazgeçti.

vazgeç
gave up

I gave up smoking for health. - Ben sağlık için sigara içmekten vazgeçtim.

I gave up smoking a year ago. - Ben bir yıl önce sigara içmekten vazgeçtim.

vazgeç
throw over
vazgeç
{f} forsaking
vazgeç
thrown over
vazgeç
{f} forsaken
vazgeç
dispense with

It seems unlikely that any society could completely dispense with myths. - Herhangi bir toplumun efsanelerinden tamamen vazgeçebilmesi olası görünmüyor.

We cannot dispense with the rainforests. - Biz yağmur ormanlarından vazgeçemeyiz.

vazgeç
forsake
vazgeç
deter
vazgeç
waive
vazgeç
abdicate

The king was forced to abdicate. - Kral tahttan vazgeçmeye zorlandı.

vazgeç
forsook
vazgeç
desist from
vazgeç
renounce

I can't believe he renounced his U.S. citizenship. - Ben onun ABD vatandaşlığından vazgeçtiğine inanamıyorum.

The Japanese people have renounced war. - Japon halkı savaştan vazgeçti.

vazgeç
lay aside
vazgeç
abjure
vazgeç
give up

I won't give up, no matter what you say. - Ne söylersen söyle vazgeçmeyeceğim.

Never give up till the very end. - Tam sonuna kadar vazgeçme.

vazgeç
forgo

Tom had to forgo his morning swim, on account of it being too cold. - Tom çok soğuk olduğu için sabah yüzmesinden vazgeçmek zorunda kaldı.

vazgeç
desist
vazgeç
givenup
vazgeç
throwover
vazgeç
cancel
vazgeç
gaveup
vazgeç
giveup
vazgeç
thrown#over
vazgeç
thrownover
vazgeç
throw#over
vazgeçmeme
tenacity
vazgeçmemek
Favorites