vazgeç

listen to the pronunciation of vazgeç
Turkish - English
back off
(Bilgisayar) abort
given up

I've given up eating meat. - Et yemekten vazgeçtim.

I've given up smoking. - Sigara içmekten vazgeçtim.

gave up

I gave up smoking for health. - Ben sağlık için sigara içmekten vazgeçtim.

I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather. - Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.

throw over
{f} forsaking
thrown over
{f} forsaken
dispense with

I cannot dispense with this dictionary. - Bu sözlükten vazgeçemem.

It seems unlikely that any society could completely dispense with myths. - Herhangi bir toplumun efsanelerinden tamamen vazgeçebilmesi olası görünmüyor.

forsake
deter
waive
abdicate

The king was forced to abdicate. - Kral tahttan vazgeçmeye zorlandı.

forsook
desist from
renounce

He renounced the ownership of the land. - Arazinin mülkiyetinden vazgeçti.

The Japanese people have renounced war. - Japon halkı savaştan vazgeçti.

lay aside
abjure
give up

I tried to persuade Sam to give up his plan, only to fail. - Sam'i sadece başarısız olacak planından vazgeçmesi için ikna etmeye çalıştım,

Never give up till the very end. - Tam sonuna kadar vazgeçme.

forgo

Tom had to forgo his morning swim, on account of it being too cold. - Tom çok soğuk olduğu için sabah yüzmesinden vazgeçmek zorunda kaldı.

desist
givenup
throwover
cancel
gaveup
giveup
thrown#over
thrownover
throw#over
beni takip etmekten vazgeç
Stop following me
bu sevdadan vazgeç
(Konuşma Dili) You'd better give it up
ya kendin yap ya da vazgeç
do it yourself or go without
vazgeç
Favorites