vaz geç

listen to the pronunciation of vaz geç
Turkish - English
Give up
vazgeç
back off
vazgeç
(Bilgisayar) abort
Vaz geç!
tush
vazgeç
given up

I've given up eating meat. - Et yemekten vazgeçtim.

Tom has all but given up. - Tom neredeyse vazgeçti.

vazgeç
gave up

I gave up smoking a year ago. - Ben bir yıl önce sigara içmekten vazgeçtim.

I tried to do my homework, but I didn't really know how to do it, so I gave up. - Ev ödevimi yapmaya çalıştım, fakat nasıl yapacağımı gerçekten bilmiyordum, bu yüzden vazgeçtim.

vazgeç
throw over
vazgeç
{f} forsaking
vazgeç
thrown over
vazgeç
{f} forsaken
vazgeç
dispense with

I cannot dispense with this dictionary. - Bu sözlükten vazgeçemem.

We cannot dispense with the rainforests. - Biz yağmur ormanlarından vazgeçemeyiz.

vazgeç
forsake
vazgeç
deter
vazgeç
waive
vazgeç
abdicate

The king was forced to abdicate. - Kral tahttan vazgeçmeye zorlandı.

vazgeç
forsook
vazgeç
desist from
vazgeç
renounce

He renounced smoking and drinking. - O, sigara ve içki içmekten vazgeçti.

I can't believe he renounced his U.S. citizenship. - Ben onun ABD vatandaşlığından vazgeçtiğine inanamıyorum.

vazgeç
lay aside
vazgeç
abjure
vazgeç
give up

He is too proud to give up. - O vazgeçemeyecek kadar çok gururludur.

I won't give up, no matter what you say. - Ne söylersen söyle vazgeçmeyeceğim.

vazgeç
forgo

Tom had to forgo his morning swim, on account of it being too cold. - Tom çok soğuk olduğu için sabah yüzmesinden vazgeçmek zorunda kaldı.

vazgeç
desist
vazgeç
givenup
vazgeç
throwover
vazgeç
cancel
vazgeç
gaveup
vazgeç
giveup
vazgeç
thrown#over
vazgeç
thrownover
vazgeç
throw#over