vasiyetçi

listen to the pronunciation of vasiyetçi
Turkish - English
testator
(kadın) testatrix
legator
testatrix
vasiyet
will

The lawyer drew up my will. - Avukat benim vasiyetimi düzenledi.

A week before she died she changed her will and left her entire fortune to her dog Pookie. - O ölmeden bir hafta önce vasiyetini değiştirdi,bütün servetini köpeği Pookie'e bıraktı.

vasiyet
{i} bequest
vasiyet
{i} testament

The Old Testament forbids eating shellfish. - Eski vasiyetname kabuklu yemeyi yasaklar.

vasiyet
(Kanun) last will
vasiyet
devise
vasiyet
will, testament
vasiyet
last will and testament
vasiyet
last request (of a dying person)
vasiyet
iegacy
Turkish - Turkish

Definition of vasiyetçi in Turkish Turkish dictionary

VASİYET
(Osmanlı Dönemi) Fık: Bir malı veya menfaatı, ölümden sonrası için bir şahsa veya bir hayır cihetine teberru yolu ile (yani, meccanen) temlik etmek
VASİYET
(Osmanlı Dönemi) Bir işi birisine havale etmek
VASİYET
(Osmanlı Dönemi) Emir
Vasiyet
(Osmanlı Dönemi) VESAYET
Vasiyet
(Osmanlı Dönemi) AHD
vasiyet
Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey
vasiyet
Vasiyetname
vasiyet
Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey: "Şimdiki hür Türkiye halkının yarınki hür Türkiye halkına vasiyeti işte budur."- R. E. Ünaydın
vasiyetçi
Favorites