Hallucinations are always evidence of cerebral derangement and are common phenomena of insanity. - W. A. Hammond.
Is there a tour guide available?
- Müsait bir tur rehberi var mı?
Is there a room available for tonight?
- Bu gece için mevcut bir oda var mı?
There is a clock on the wall.
- Duvarda bir saat var.
There are few sites in the Tatar language on the Internet.
- İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
Tom lost all his belongings.
- Tom tüm varlıklarını kaybetti.
I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
- Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.
- Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
Sami left all of his possessions behind.
- Sami bütün varlıklarını geride bıraktı.
I do not believe that God exists.
- Allah'ın var olduğuna inanmıyorum.
Tom believes that life exists on other planets.
- Tom, diğer gezegenlerde yaşamın var olduğuna inanmaktadır.
Tom is having an existential crisis.
- Tom varoluşsal bir kriz geçiriyor.
Thinking about the universe always gives me an existential crisis.
- Evren hakkında düşünmek bende her zaman varoluşsal bir kriz yaratır.
There are 40 pupils in this class.
- Bu sınıfta kırk öğrenci var.
There are few sites in the Tatar language on the Internet.
- İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
There is a book on the table.
- Masanın üzerinde bir kitap var.
There is a church at the back of my house.
- Evimin arkasında bir kilise var.
How did you get inside? Do you have a key?
- İçeri nasıl girdin? Anahtarın var mı?
Get in touch with me as soon as you arrive here.
- Buraya varır varmaz benimle temasa geç.
I think that there is a man in there.
- Sanırım orada bir adam var.
There's someone in there.
- Orada içeride biri var.
Is there life before death?
- Ölümden önce hayat var mıdır?
Is there anything to drink in the refrigerator?
- Buzdolabında içilebilecek herhangi bir şey var mı?
Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
- Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
h bir kukla değişkendir.
- h is a dummy variable.