İlerleme için hâlâ yer var.
- There's still room for improvement.
İlerleme için yer var.
- There's room for improvement.
Gelişim önerileri hoş karşılanır.
- Suggestions for improvements are welcomed.
İstikrarlı ekonomik gelişme vardı.
- There was steady economic improvement.
Teknolojideki gelişmeler onların başarmasına yardım etti.
- Improvements in technology helped them succeed.
Montaj bandında yaptığımız iyileştirmeler sonunda fiyatları düşürebilir.
- The improvements we've made on the assembly line could eventually lower prices.
Biz birçok iyileştirmeler yaptık.
- We've made many improvements.