vahşice

listen to the pronunciation of vahşice
Turkish - English
savagely

She tied him up and gagged him, then she started to beat him savagely. - O, onu bağladı ve onun ağzını tıkadı, sonra onu vahşice dövmeye başladı.

Layla was savagely murdered. - Leyla vahşice öldürüldü.

barbarously
wild

The kids are running wild. - Çocuklar vahşice koşuyor.

Let your imagination run wild. - Senin hayal gücünün vahşice koşmasına izin ver.

bestially, brutally
atrociously
barbarically
tooth and nail
grimly
bestially
bestial
violent
vahşice saldırmak
to savage
Turkish - Turkish
Vahşi bir biçimde, vahşiyane: "Mağara devri insanları gibi vahşicesine birbirimize saldırmıştık."- R. H. Karay
Vahşî bir biçimde
vahşice
Favorites