İstifası kabinede boşluk bıraktı.
- His resignation left a vacancy in the cabinet.
Atama ile boş kontenjanı doldurdular.
- They filled the vacancy by appointment.
Özgeçmişini bana getir. Sana ofisimde bir boş kadro olduğunu söyledim.
- Bring me your resume. I told you there's a vacancy at my office.
Özgeçmişini bana getir. Sana ofisimde bir boş kadro olduğunu söyledim.
- Bring me your resume. I told you there's a vacancy at my office.