uzun uzadıya

listen to the pronunciation of uzun uzadıya
Turkish - English
at great length
in detail, at length
lengthily
at some length
at length

He explained at length what had been decided. - O, neye karar verildiğini uzun uzadıya açıkladı.

We discussed the problem at length. - Sorunu uzun uzadıya tartıştık.

in detail
fully
broadly
far and wide
{s} diffusive
uzun uzadıya düşünmek
mull over
uzun uzadıya anlatmak
spin out
uzun uzadıya düşünme
rumination
uzun uzadıya düşünmek
to ruminate (about/on/over sth)
uzun uzadıya/uzun
at great length, in great detail
Turkish - Turkish
Uzatarak, derinleştirerek, genişleterek, ayrıntılarıyla
(Osmanlı Dönemi) DUR Ü DİRAZ
uzun uzadıya
Favorites