uzan

listen to the pronunciation of uzan
Turkish - English
lain

This is the first time I've ever lain on this grass. - Bu çime ilk kez uzandım.

{f} lying

I found my dog lying under the tree in our yard. - Köpeğimi bahçemizdeki ağacın altında uzanırken buldum.

Tom is lying on the grass under an apple tree. - Tom elma ağacının altında çimin üzerinde uzanıyor.

{f} lie

My dog often lies on the grass. - Köpeğim sık sık çimene uzanır.

When I have finished my lunch, I will lie down for an hour. - Öğle yemeğimi bitirdiğimde, bir saat uzanacağım.

şehirden çok uzan yer
outback
uzan
Favorites