uzaklaştır

listen to the pronunciation of uzaklaştır
Turkish - English
{f} estranged

What has estranged him from his sister? - Onu kız kardeşinden uzaklaştıran ne?

{f} estranging
detract from
move away
estrange

What has estranged him from his sister? - Onu kız kardeşinden uzaklaştıran ne?

uzaklaş
(Bilgisayar) zoom out
uzaklaş
went away
uzaklaş
go away

I have to go away for a while. - Bir süre uzaklaşmalıyım.

Please go away and stop annoying me. - Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak.

uzaklaş
gone away
uzaklaş
walk away

Don't let Tom walk away. - Tom'un uzaklaşmasına izin verme.

All she could do was watch him walk away. - Onun bütün yapabildiği onun uzaklaşmasını izlemekti.

uzaklaş
avaunt
uzaklaş
digress

After digressing, he returned to the subject. - Konudan uzaklaştıktan sonra konuya geri döndü.