uyuşmuş

listen to the pronunciation of uyuşmuş
Turkish - English
numb

My fingers are so cold they have gone numb. - Parmaklarım o kadar üşümüş ki onlar uyuşmuş.

The swimmers were numb with cold. - Yüzücüler soğuktan uyuşmuştu.

asleep

His right leg was asleep. - Onun sağ ayağı uyuşmuştu.

His feet were asleep. - Onun ayakları uyuşmuştu.

torpid
dopey
under the influence of drugs
benumbed
concurrent
dead
pursuance
uyuş
correspond
uyuş
{f} corresponding
uyuş
concur