Turkish - English
Definition of uyrukluk in Turkish English dictionary
- citizenship
- (Hukuk) nationality
- uyruk
- nationality
They are of South African nationality.
-Onlar Güney Afrika uyruklular.
- uyrukluk işareti
- (Hukuk) nationality mark
- uyrukluk seçme hakkı
- (Hukuk) right of option
- uyruk
- tribe
- uyruk
- resident
- uyruk
- national
They are of South African nationality.
-Onlar Güney Afrika uyruklular.
- uyruk
- tabiyet
- uyruk
- citizen; subject
- uyruk
- citizen, subject, national
- uyruk
- vassal
- uyruk
- citizen
- uyruk
- subject
- çifte uyrukluk, çifte vatandaşlık
- (Hukuk) dual nationality
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of uyrukluk in Turkish Turkish dictionary
- Uyruk olma durumu, tâbiiyet
- tabiiyet
- ASLİ UYRUKLUK
- (Hukuk) Doğumla kazanılan tabiyet
- Uyruk
- (Hukuk) TEBAA
- uyruk
- Bir kimsenin etkisi altında olma durumu, körü körüne bağlanma, gözü kapalı inanma
- uyruk
- Bir devletin yönetimi altında olma durumu