You pay for convenience.
- Sen uygun zaman için ödüyorsun.
I will tell it to him at the proper time.
- Ben uygun zamanda bunu ona anlatacağım.
We have to figure out when the best time to buy that stock is.
- O hisse senedini almak için en uygun zamanın ne zaman olduğunu bulmamız gerekiyor.