Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
- Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
When it comes to science, practice is more important than theory.
- Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.
Communism is the system practiced in the Soviet Union.
- Komünizm, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde uygulanmış sistemdir.
The law doesn't apply to this case.
- Yasa bu durumda uygulanmaz.
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
This rule can't be applied to every situation.
- Bu kural her durumda uygulanamaz.
She applied what she had learned in class to the experiment.
- O, sınıfta öğrendiğini deneyde uyguladı.
Does it only apply to masculine nouns?
- Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?
The rule does not apply to his case.
- Kural bu duruma uygulanamaz.