This law is applicable to all cases.
- Bu yasa tüm durumlarda uygulanabilir.
Is this plan feasible?
- Bu plan uygulanabilir mi?
Tom doesn't think Mary's plan is feasible.
- Tom Mary'nin planının uygulanabilir olduğunu düşünmüyor.
The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
- Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
He practiced every day at home.
- O, evde her gün uygulama yaptı.
I agree with the ban in principle, but in practice it will be extremely difficult.
- Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
Apply two coats of the paint for a good finish.
- İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
She applied what she had learned in class to the experiment.
- O, sınıfta öğrendiğini deneyde uyguladı.
She applied a bandage to the wound.
- Yaraya bir bandaj uyguladı.
The law doesn't apply to this case.
- Yasa bu durumda uygulanmaz.
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.