uygulamalı

listen to the pronunciation of uygulamalı
Turkish - English
applied

Today's pure mathematics is tomorrow's applied mathematics. - Bugünün kuramsal matematiği yarının uygulamalı matematiğidir.

Botany is an applied science. - Botanik, uygulamalı bir bilim dalıdır.

practical
practical, applied
practical, applied: uygulamalı ruhbilim applied psychology
operative
uygulama
execution
uygulama
practice

I see no reason why I shouldn't put it into practice. - Onu niçin uygulamamam gerektiğinin sebebini anlamıyorum.

Put your plan into practice as soon as possible. - Planınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede uygulamaya koyun.

uygulamalı ders
object lesson
uygulamalı kimya
applied chemistry
uygulamalı matematik
applied mathematics
uygulamalı yöntem
applied method
uygulamalı öğretim
object teaching
uygulama
implementation

Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses. - Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.

The concept is good, but the implementation is awful. - Konsept iyi, ancak uygulama berbat.

uygulama
exercising
uygulama
imposition
uygulama
effectuation
uygulama
workshop
uygulama
prosecution
uygulama
(Bilgisayar) don't apply
uygulama
(Askeri) implementetion
uygulama
(Askeri) activation
uygulama
introduction
uygulama
(Biyokimya) manipulation
uygulama
(Ticaret) treatment
uygulama
application

Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses. - Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.

This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything! - Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir.

uygulama
praxis
uygulama
{i} effect

The effective application of antiseptics is an important matter in the prevention of hospital infections. - Antiseptiklerin etkin uygulaması hastane enfeksiyonlarının önlenmesinde önemli bir konudur.

Uygulama
application of
uygulama
ımplementation
uygulama
practice of
etkin uygulamalı önlemler
(Hukuk) effective practical measures
uygulama
superimposing (one thing) on (another)
uygulama
(Hukuk) implementation, practice, application, enforcement
uygulama
administration
uygulama
exercise
uygulama
enforcement

The government will adopt enforcement measures to solve this problem. - Hükümet bu sorunu çözmek için uygulama önlemleri benimseyecektir.

uygulama
pursuance
uygulama
technics
uygulama
practice, application, execution
uygulama
carrying out, application, putting (a plan, a law) into practice
uygulama
technic
Turkish - Turkish
Yalnız düşünce alanında kalmayıp işe dönüşen, tatbikî, pratik, amelî
uygulamalı bilimler
Uygulamaya ağırlık veren bilim dalları
uygulamalı dil bilimi
Dil biliminin uygulamalı araştırmaya yönelik bilim dalı
uygulamalı ruh bilimi
Ruh biliminin insan üzerinde gerçekleştirmeye yönelik psikolojik araştırmalarını konu alan bilim dalı
uygulamalı toplum bilimi
Toplum biliminin uygulamaya yönelik araştırma dalı
Uygulama
aplikasyon
Uygulama
tatbikat
uygulama
Kuramsal bir bilgiyi, ilkeyi, düşünceyi herhangi bir alanda hayata tatbik etme, tatbik: "Bir çeşit uygulama oluyordu yazdıkları."- N. Cumalı
uygulama
Kuramsal bir bilgiyi, ilkeyi, düşünceyi herhangi bir alanda hayata tatbik etme, tatbik
uygulama
Uygulamak işi, tatbikat, tatbik, pratik
uygulamalı
Favorites