Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
- Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.
- Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.
He practiced every day at home.
- O, evde her gün uygulama yaptı.
Put your plan into practice as soon as possible.
- Planınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede uygulamaya koyun.
Apply two coats of the paint for a good finish.
- İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
Can we apply this rule in this case?
- Bu durumda bu kuralı uygulayabilir miyiz?
This rule can't be applied to every situation.
- Bu kural her durumda uygulanamaz.
She applied a bandage to the wound.
- Yaraya bir bandaj uyguladı.
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
The rule does not apply to his case.
- Kural bu duruma uygulanamaz.
If your baby is prone to rashes, you may want to apply diaper cream, powder, or petroleum jelly after cleaning your baby's bottom.
- Bebeğiniz pişiklere eğilimli ise, bebeğinizin altını temizledikten sonra bebek bezi kremi, toz veya vazelin uygulamak isteyebilirsiniz.
Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
- Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
It's a plan to implement.
- Bu uygulamak için bir plan.
I would like to carry out the plan.
- Planı uygulamak istiyorum.
Soldiers must carry out their orders.
- Askerler onların emirlerini uygulamak zorundadır.
The laws were very difficult to enforce.
- Yasaları uygulamak çok zordu.