The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
- Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
Communism is the system practiced in the Soviet Union.
- Komünizm, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde uygulanmış sistemdir.
Put your plan into practice as soon as possible.
- Planınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede uygulamaya koyun.
Can we apply this rule in this case?
- Bu durumda bu kuralı uygulayabilir miyiz?
The law doesn't apply to this case.
- Yasa bu durumda uygulanmaz.
Science can be dangerous when applied carelessly.
- Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
This rule can't be applied to every situation.
- Bu kural her durumda uygulanamaz.
Does it only apply to masculine nouns?
- Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?
The law doesn't apply to this case.
- Yasa bu durumda uygulanmaz.
If your baby is prone to rashes, you may want to apply diaper cream, powder, or petroleum jelly after cleaning your baby's bottom.
- Bebeğiniz pişiklere eğilimli ise, bebeğinizin altını temizledikten sonra bebek bezi kremi, toz veya vazelin uygulamak isteyebilirsiniz.
It's a plan to implement.
- Bu uygulamak için bir plan.
Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
- Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
It is easy for him to carry out the plan.
- Onun için planı uygulamak kolay.
One of the most important things you have to do right now is to carry out the plan.
- Şu anda yapmak zorunda olduğun en önemli şey planı uygulamaktır.
The laws were very difficult to enforce.
- Yasaları uygulamak çok zordu.