uyanamamak

listen to the pronunciation of uyanamamak
Turkish - English
oversleep oneself
uyan
suitable
uyan
(Bilgisayar,Teknik) compatible
uyan
warning
uyan
stimulation
uyan
{f} waking

I walked softly for fear of waking the baby. - Bebeği uyandırmaktan korktuğum için yavaşça yürüdüm.

I've been having trouble waking up. - Uyanmakta zorlanıyorum.

uyan
{f} woken

He seemed to have just woken up from a dream. - Az önce bir rüyadan uyanmış gibi görünüyordu.

He wanted to be woken up early by his wife. - Karısı tarafından erken uyandırılmak istedi.

uyan
{i} conforming
uyan
observant
uyan
{f} woke

The alarm woke up Mayuko. - Alarm Mayuko'yu uyandırdı.

When I woke up, all other passengers had gotten off. - Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.

uyan
{f} waked
uyan
{f} wake

The alarm clock wakes me at seven. - Çalar saat beni 7:00 de uyandırır.

Although the alarm rang I failed to wake up. - Alarm çalmasına rağmen uyanamadım.

uyan
in keeping
uyan
pertaining to
uyan
correspondent
uyan
corresponding
uyan
coincident
uyan
in harmony
uyan
regardful
uyan
matching

The police found a truck matching that description. - Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.

uyanamamak
Favorites