utter; complete; absolute

listen to the pronunciation of utter; complete; absolute
English - Turkish

Definition of utter; complete; absolute in English Turkish dictionary

thorough
{s} tam, esaslı: a thorough piece of research esaslı bir araştırma
thorough
titiz/eksiksiz/tam
thorough
{s} tam

Onlar yağmurda tamamen ıslandılar. - They got thoroughly wet in the rain.

Tom'u tamamen kontrol ettim. - I checked Tom thoroughly.

thorough
esaslı

Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı. - The research director had the department do a thorough job in testing the new product.

thorough
eksiksiz

Belki verdiğiniz tavsiye inandırıcı ve eksiksiz. - Perhaps the advice you gave was convincing and thorough.

Tom çok eksiksiz, değil mi? - Tom is very thorough, isn't he?

thorough
tam ve dikkatli
thorough
titiz

Her şey hakkında çok titizdir. - He is very thorough about everything.

thorough
bütün
thorough
adamakıllı

Ben burada adamakıllı eğlendim. - I thoroughly enjoyed myself here.

Tom'u adamakıllı sorumlu bir birey olarak düşünüyorum. - I consider Tom a thoroughly responsible individual.

thorough
(İnşaat) derinlemesine

John kazayı derinlemesine araştırdı. - John investigated the accident thoroughly.

thorough
{s} kusursuz

Tom kusursuz, değil mi? - Tom is thorough, isn't he?

Tom çok kusursuz değildi. - Tom wasn't very thorough.

thorough
thoroughnesskusursuzluk
thorough
{s} mükemmel

Ben raporunun mükemmelliğini takdir ediyorum. - I appreciate the thoroughness of your report.

Biz oldukça mükemmeldik. - We were pretty thorough.

thorough
dikkatlilik
thorough
{s} esaslı iş yapan (kimse)
thorough
{s} tam: He's a thorough idiot. Tam bir
English - English
thorough
utter; complete; absolute
Favorites