utter; complete; absolute

listen to the pronunciation of utter; complete; absolute
English - Turkish

Definition of utter; complete; absolute in English Turkish dictionary

thorough
{s} tam, esaslı: a thorough piece of research esaslı bir araştırma
thorough
titiz/eksiksiz/tam
thorough
{s} tam

Polis evi tamamen aradı. - The police thoroughly searched the house.

Onun işinden tamamen tatmin olduk. - We were thoroughly satisfied with his work.

thorough
esaslı

Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı. - The research director had the department do a thorough job in testing the new product.

thorough
eksiksiz

Belki verdiğiniz tavsiye inandırıcı ve eksiksiz. - Perhaps the advice you gave was convincing and thorough.

Tom çok eksiksiz, değil mi? - Tom is very thorough, isn't he?

thorough
tam ve dikkatli
thorough
titiz

Her şey hakkında çok titizdir. - He is very thorough about everything.

thorough
bütün
thorough
adamakıllı

Polis binaları adamakıllı araştırdı. - The police searched the premises thoroughly.

Tom'u adamakıllı sorumlu bir birey olarak düşünüyorum. - I consider Tom a thoroughly responsible individual.

thorough
(İnşaat) derinlemesine

John kazayı derinlemesine araştırdı. - John investigated the accident thoroughly.

thorough
{s} kusursuz

Tom çok kusursuz değildi. - Tom wasn't very thorough.

Tom kusursuz, değil mi? - Tom is thorough, isn't he?

thorough
thoroughnesskusursuzluk
thorough
{s} mükemmel

Ben raporunun mükemmelliğini takdir ediyorum. - I appreciate the thoroughness of your report.

Mükemmel açıklaman için sana teşekkür ederim. - Thank you for your thorough explanation.

thorough
dikkatlilik
thorough
{s} esaslı iş yapan (kimse)
thorough
{s} tam: He's a thorough idiot. Tam bir
English - English
thorough
utter; complete; absolute
Favorites