utanmam

listen to the pronunciation of utanmam
Turkish - English

Definition of utanmam in Turkish English dictionary

utan
shame on you
utan
{f} abashed
utan
{f} blush

The man blushed like a boy. - Adam bir çocuk gibi utandı.

With joy and shame, she blushed to her ears. - Sevinç ve utanç ile o, kulaklarına kadar kızardı.

utan
{f} blushing
utan
{f} ashamed

He was ashamed of the grades he got. - Aldığı notlardan utandı.

I'm not ashamed of my father's being poor. - Babamın fakir olmasından utanmıyorum.

utanmam
Favorites