utan!

listen to the pronunciation of utan!
Turkish - English
shame on you
{f} abashed
{f} blush

I blushed with shame. - Ben utançla kızardım.

The man blushed like a boy. - Adam bir çocuk gibi utandı.

{f} blushing
{f} ashamed

I'm not ashamed of my father being poor. - Babamın fakir olmasından utanmıyorum.

He was ashamed of the grades he got. - Aldığı notlardan utandı.

Swedish - Turkish
utan!
Favorites