Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

usual; common, on most occasions; as, his general habit or method

listen to the pronunciation of usual; common, on most occasions; as, his general habit or method
English - Turkish

Definition of usual; common, on most occasions; as, his general habit or method in English Turkish dictionary

general
genel

Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz. - We generally drink tea after a meal.

İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi. - The labor unions had been threatening the government with a general strike.

general
avam
general
takribi
general
{i} tarikat lideri
general
{i} orgeneral
general
general delivery postrestant
general
halk

Belediye başkanı halka hitap etti. - The mayor addressed the general public.

Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez - Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.

general
{s} tahmini
general
{s} baş

Belediye başkanı halka hitap etti. - The mayor addressed the general public.

Çatalların yemek için genel kullanımı milattan sonra onuncu yüzyılda başladı. - The general use of forks for eating started in the tenth century A.D.

general
umumiyetle
general
{s} umumi
general
(Tıp) Genel, umumi, generalis
general
general averagebüyük avarya
general
(Askeri) GENERAL: Konuşmalarda, her derecedeki generallere verilen sıfat
general
genel mahiyette
general
{i} general
general
(sıfat) genel, yaygın, tahmini, baş, umumi, şef
general
{s} yaygın
general
(isim) general, genel ilkeler, orgeneral, komutan, tarikat lideri
English - English
general
usual; common, on most occasions; as, his general habit or method
Favorites